Ayak çürüğü koyun ve keçi endüstrisinde maliyetli bir hastalıktır. Her yıl sayısız üretici sürülerinde hastalığı kontrol etmek için zaman ve para harcarlar. Piyeten bir problem haline gelirse semptomları kontrol etmek ve elemine etmek için fazla çaba ve emek sarfetmek gerekir.
AYAK ÇÜRÜĞÜNÜN SEBEPLERİ
Ayak çürüğü gram negatif ve anaerobik olan Fusobacterium necrophorum ve Dichelobacter nodosus (Bacteroides nodosus olarakta bilinir) adlı bakterilerin bir arada bulunması sonucunda oluşur. Birkaç farklı D. nodosus suşu hem koyunları hem de etkiler, sığır, geyik ve atlar tarafından da taşınabilir. Genel olarak koyunlar keçilerden daha şiddetli etkilenir.
Fusobacterium necrophorum koyunlarda yaygın olarak bilinen interdigital dermatitis denilen hastalığa sebep olur.
Küçük ruminantlarda F.necrophorum kalın bağırsağın doğal bir sakinidir. Çayır meralardaki ve besi yerlerindeki topraklarda , gübrelerde de doğal olarak bulunur. Enfeksiyon ıslak, soğuk , çamurun ve gübrenin biriktiği alanlarda daha da kötüleşir. Çamur ve gübre interdigital irritasyona sebep olur ve F. necrophorum yumuşak, tahriş olmuş bölgeyi kolaylıkla enfekte eder. Bu bakteri tek başına ayak çürüğüne neden olmaz. Toprakta- gübrede 10-14 güne kadar yaşama kabiliyetine sahip olan Dichelobacter nodosus sebep olan ikinci bakteridir. Yine de uygun koşullar olduğunda tırnak dokusunda daha uzun süreler hayatta kalabilir.
Bu bakteriler muhtemelen nem ve travma nedeniyle enfeksiyona giriş elde etmek amacıyla interdigital bölgenin irritasyonuna gereksinim duyar. Kuru zemin alanları gibi yerlerdeki donmuş yüzeylerde yumuşak dokuda tahrişe neden olabilir ve zemin çamurlaşmaya doğru gittiğinde ayak çürüğü için ideal koşullar oluşmuş olur. Ayak çürüğü en çok ıslak, nemli alanlarda yaygın ve bulaşıcıdır. Meralar sürekli olarak hiç kurumadan ıslak zeminli kalıyor ise o bölgede yüksek bir salgın insidansı var demektir. 10 ila 21 oC arasındaki yüksek nemli olan toprak ideal olandır.
SEMPTOMLAR
İnterdigital dermatitis ve ayak çürüğü topallığa neden olur, kilo alımı azalır, süt, yün üretimi düşer, enfekte hayvanlar beslenme amacıyla hareket etmek istemede isteksiz olduğu gibi üreme yetenekleri de ciddi şekilde azalır. Hastalıktan etkilenmiş olan hayvanlar sıklıkla etkilenen ayağı taşır ya da uzun süreler uzanır durumda olurlar. Böğründe,döş bölgesinde, dizlerinde yünlerin / kılların döküldüğü görülür. Bu şartlar üretim kayıpları, tedavi , hastalığı önleme masrafları, zamanından önce sürüden ayırma ve enfekte hayvanların düşük satış değeri ile sonuçlanır. Bazen ayak çürüğü ile karıştırılan hastalıklar: Ayak apseleri, laminitis, nasırlaşma, yabancı cisimler ve travmatik yaralanmalardır.
Ayak çürüğü enfeksiyonunun şiddeti D.nodosus ‘un belirli suş ya da suşlarına bağlı olarak geniş bir yelpazede olabilir. Koyunlar ya da keçiler tek seferde D.nodusus ‘un 8 kadar suşuna sahip olabilir. D.nodosus suşları, boynuz ve tırnağın eti arasındaki bağ dokuyu sindirme yeteneklerini belirleyen, salınan proteaz enziminin miktarına bağlı olarak güçlerinin seviyesini sergilerler.
Ayak çürüğü aşırı derecede ağrılı olabilir ve her yaştan koyun / keçiyi etkiler. İyi huylu ayak çürüğü veya interdigital dermatit kızarıklık, tırnaklar arasında (interdigital boşluk) iltihaplı doku ile karakterizedir. Bu tırnak boynuzunun altından geçen bir enfeksiyonu kapsamaz. İnterdigital dermatit herhangi bir çiftlikte özellikle yağışlı sezonlarda ve özellikle koyunların biraraya geldiği saman/mineral beslenme alanları ve su içme alanlarında meydana gelebilir. İnterdigital dermatit tedavi ile veya çevre koşullarının düzeltilmesi ile iyileşebilir. İyi huylu ayak çürüğünün üreticiye ekonomik etkisi virulent ayak çürüğünden çok daha azdır. Yinede bu hastalık virulent ayak çürüğünün öncüsü olmaktadır.
Virulent ayak çürüğü çok daha büyük bir sorundur. Bakterinin toynağa girdiği gibi , tırnağın ayak tabanının etli dokusunu koruyan alana girer, sert dokuyu sindirir. Daha ileri vakalarda tırnak duvarı uzar ve hayvan ökçe üzerine basmaya başlar böylelikle tırnak duvarı toynaktan ayrılabilir.
Ayak çürüğünün daha virulent türlerinde tırnağın sert boynuzu altta yatan dokudan ayrıldıktan yani enfeksiyondan yaklaşık 10-14 gün sonra kötü ve çok belirgin bir koku türer. 28 güne kadar boynuz kısmı tamamen ayrılabilir veya koroner bant üzerinde takılı kalabilir. Kronik virulent ayak çürüğü siyah, katranımsı bir görünümle ortaya çıkar ve sinek taarruzunun gerçekleşmesi muhtemeldir.
DUYARLILIK VE DİRENÇ
Çevresel koşullar, beslenme ve genetik gibi faktörlerin hepsi koyun veya keçinin ayak çürümesine karşı duyarlılığını etkiler. Duyarlılığı etkileyebilecek olan diğer faktörler şunlardır : Ayak şekli, ayak yapısı ve yaş. Genç hayvanlar genellikle daha duyarlıdır. Keçilerin interdigital dermatitisten daha fazla etkilendiği ve aynı bakteri suşu ile enfekte olduğunda ayak çürüğünün farklı semptomlarını gösterdiği göz önünde bulundurulduğunda koyunlar keçilere göre daha ağır etkilenirler. Tahmin ediliyor ki ayak çürüğü ile enfekte koyunların % 5 ila% 10’u kronik taşıyıcı olur. Koyun ve keçilerden piyeten ile enfekte olan ya da açıkça maruz kalanlar hastalığa karşı klasik bir direnç veya bağışıklık geliştirmezler.
Piyeten enfeksiyonunun şiddeti 1 den 5 e kadar numaralandırılmıştır. İyi huylu ayak çürüğü ya da tırnaklar arasında yangı olursa şiddeti 1 veya 2 dir. Sıcaklık altında rutubetli koşullarda bu tablo 3,4,5 gibi değerlere ulaşarak virulent ayak çürüğüne kadar ilerleyebilir. Belirgin tırnak uzaması ve ökçeye basma tablosu varsa şiddeti 3 tür. Dış Tırnak duvarı ve yumuşak boynuzsu kısım (soft horn) arasında ayak tabanı boyunca bir ayrıklık varsa şiddeti 4 tür. Bu ayrıklık tırnak duvarınıda kapsarsa şiddeti 5 tir.
Bazı hayvanlar genetik olarak ayak çürüğüne karşı daha hassastırlar ve yapıları genetik olarak hastalığa direnç göstermek için biçimlenmiştir. Koyun yetiştiriciliğinde piyeten doğal olarak bu direnç yardımıyla kontrol edilebilir. Ayak çürüğü hastalığına sebep olan etkenlerle karşılaşıldığı zaman bağışıklık yanıtını kontrol eden bir grup genin varlığı hayvanın bireysel olarak hastalık durumunu geliştirip geliştirmeyeceğini kontrol eder. Ar-Ge çalışmalarının özetine göre Yeni Zellanda da koyun ya da keçiyi piyetene maruz bırakmadan bir DNA testi gerçekleştirilebiliyor. Gösterilen direncin varlığı konusunda koyun ve keçi soylarında farklılıklar mevcut olabilir.
4 çiftlikte 142 keçide yapılan bir araştırmada oldukça değişen oranlarda toynak büyümesi gözlemlenmiştir. Toynakları aşırı büyümüş ve hızlı gelişmiş olan keçiler yavaş gelişenlere göre hastalığa karşı daha hassastırlar. Genel olarak sütçü ırklarda görülen açık yapılı dar biçimli ayak yapısı olanlar, etçil ırk keçilerde görülen geniş biçimli ve kapalı yapıda olanlara göre daha az ayak hastalığı geçirmektedirler. Seçilen hayvanlarda tırnak gelişimi yavaş olan açık yapıda olanlar ayak çürüğüne karşı daha az hassastırlar.
Genetik olarak dirençli sürü veya sürülere sahip olan üreticiler ayak çürüğü enfeksiyonunun riskini minimize etmek için yüksek bağışıklık yanıtı sağlamak amacıyla, doğru beslenmenin sağlanması gibi en iyi yönetim uygulamalarını hala yerine getirmeye ihtiyaç duyuyor. Hayvanlara iyi bir beslenme diyeti sunmak onları tedavi etme açısından zaman kazandırır hem de daha karlıdır.
HASTALIĞI ÖNLEME VE YOK ETME
Ayak çürüğü en fazla enfekte bir hayvanın sürüye girişiyle gerçekleşir. Hastalığı önlemek amacıyla enfekte hayvanın sürüye katılmaması zorunludur. Sürülere yeni hayvan katımında diğer hayvanlarla bir araya gelmeden önce 30 gün karantina süreci geçirmelidirler ve tırnaklarıda kırpılmalıdır.
O kadar olası olmasada çizmeler, araba tekerlekleri, besleyiciler, tırnak kesicileri veya bakıcıların elleri aracılığıylada ayak çürüğü yayılabilir. Sürüde ayak çürüğünün olduğu biliniyor ise üreticiler tarafından gerekli tedbirler alınmalıdır. Yağışlı mevsimlerde piyeten salgınlarını önlemek amacıyla sıhhi koşulların korunmasına çok dikkat edilmelidir. Bakteriler dışkı ile kontamine olmuş rutubetli alanlarda daha kolay yayıldığı için yem ve su oluklarını temiz bir alana taşımak, çiğnenmiş, çamurlu veya aşırı otlatılmış otlaklardan kaçınmak iyi bir yönetim uygulamasıdır.
Bir koyun sürüsünde ayak çürüğünü elemine etmek için tedaviye yoğunlaşmak, hasta olanların sağlıklı olanlardan ayrılması ve tedavisi gerçekleşemeyen hayvanların kesimi gereklidir. Sürecin başında üreticinin bir veteriner hekim ile çalışması eradikasyon programının en iyi şansı yakalamasını sağlar. Tesislerin bakımı hayvanların idare,kontrol ve tedavi edilmesi açısından çit /duvar sisteminin olması önemlidir. Eradikasyon metodları enfekte olmamış hayvanların korunması üzerine yoğunlaşır. Kuru koşullarda ayaktaki enfeksiyon klinik belirti göstermeyeceği için dikkatli olmak gerekir. Bir sürüden ayak çürüğünü elemine etmek 3 aşamadan oluşur:
- Önleme
- Eradikasyon (Kökünü Kurutma)
- Denetleme,gözetim
Bir sürüde ayak çürüğü ilk tespit edildiğinde üreticiler daha fazla işlem yapılmadan önce yayılım olmasını iyi yönetim uygulamalarıyla önlemelidir. Önleme aşaması piyetenin daha ileri yayılımını ayak banyosu, tırnak kesimi, antibiyotik ve aşılamalarla kontrol etmeyi içerir. Tırnak kesimi havanın tırnağa temasını sağlamak amacıyla faydalıdır. Bu ayak çürüğüne sebep olan bakterinin elemine olmasını sağlar. Normal şartlar altında ayak yılda 1-2 kez kesilmelidir. Tırnak kesimi düz bir taban yüzeyi oluşturur, sıkışmış çamuru / gübreyi giderir, inderdigital dermatit ve foot rot olma ihtimalini azaltır.
Piyeten olduğu bilinen bir hayvanın tırnak kesimi yapılırken tüm nekrotik doku uzaklaştırılmalı -ki bu biraz kanamaya sebep olabilir- Tırnak kesiminden sonra hayvanları ayak banyosundan geçirmek iyi bir zamanlamadır.
Ayak banyosu koyun ve keçilerde ayak çürüğü riskini azaltacaktır. Hem bu ileride itlaf olabilecek hayvan sayısını da minimuma indirir. Hayvanlar her 5-7 günde bir enfeksiyon riskini önlemek amacıyla %10 luk çinko sülfat solüsyonunun içinde 15dk. bekletilerek destek tedavi sağlanmalıdır.
Bakır sülfat ayak banyoları için kullanılabilecek başka bir preparattır fakat etkili olsada sindirim yoluyla alındığında toksiktir. Ayrıca yünde lekede oluşturabilir. Ayak banyosundan önce tırnakların kesilmesi enfeksiyonun açığa çıkarılmasını ve ayak banyosu kimyasallarının penetrasyonunu arttırır.
Çinko sülfat ve bakır sülfat dokuyu ve tırnak bölgesini kurutup bakterilerin o bölgede daha az yaşamaya elverişli hale gelmesine yardımcı olan kurutucu kimyasallardır. Üreticiler ayrıca ayak banyosuna tırnağa olan etkiyi arttırmak için küçük bir miktar çamaşır deterjanı ekleyebilir.
D.nodosus‘a karşı aşılar mevcuttur, ancak bu önleme yöntemi biraz pahalı olabilir. Bu aşılar ayak çürüğüne karşı 4 ila 6 aya kadar koruma sağlamaktadır. Bazı kanıtlarda göstermektedir ki enfekte ayaklarında çok daha çabuk iyileşebilmesini sağlamaktadır. Çoğu üreticiler % 60 ila % 80 başarı oranı bildirmiştir. Herhangi bir aşı kullanıldığında kesimden önceki geri çekme sürelerine dikkat edilmelidir. Aşılar bazı durumlarda tırnakta D. Nodosus ‘un hangi suşunun olduğuna bağlı olarak etkisiz kalabilir.
Ayak çürüğü enfeksiyonu kontrol altına alındıktan sonra üreticiler ikinci aşama olan eradikasyon (kökünü kurutma) aşamasına geçebilir. İlk muayenenin ardından enfekte olanlar ve olmayanlar şeklinde sürü ikiye bölünmelidir. Enfekte olan hayvan sayısı düşükse üretici dilediği takdirde hayvanları kesime gönderebilir. Kesime göndermek bir seçenek olmadığında yüksek değerli hayvanlar var ise tedavi edilmelidirler. Ayak banyosu ve tırnak kesimi devam etmelidir. Eradikasyon programında veteriner hekim aracılığıyla yapılan antibiyotik uygulamaları faydalı olur.
Sürüde D.Nodosus olmadığında üretici artık 3. Aşama olan denetleme, gözetim aşamasına geçebilir. Herhangi bir enfeksiyonu erken tespit etmek önemlidir. Bu yüzden ayak çürüğünün belirtisi olan topallık gibi semptomların sürüdeki kontrolü iyi yapılmalıdır. Enfeksiyon riskini minimum seviyede tutmak için sürüye yeni hayvan katılacağı zaman çiftliğinde piyeten hastalığı görülmeyen yetiştiricilerden satın alımlar yapılmalıdır. Fuarlarda,şovlarda ve satış alanlarında hayvanları kaynaştırmakta onları hastalığı kapma riskiyle karşı karşıya bırakmaktadır.
SONUÇ
Ayak çürüğünü tedavi etmenin amacı üretici için en uygun maliyetli araçları kullanarak hastalığın ağrılı semptomlarını önleyerek hayvan refahını yükseltmek ve karlılığı sağlamaktır. Düzenli tırnak kesimi, ayak banyosu, aşılama ve antibiyotik tedavisini içeren bir iyileştirme programı foot rot’ un fiziksel semptomlarını önlemde etkilidir. Hastalığı sürüden tamamen kaldırmak için yoğun ve disiplinli bir çalışma ile enfekte olanları olmayanlardan ayırmayı, tedavi edilemeyenleri kesime sevk etmeyi gerektirir. Ayak çürüğü koyun keçi endüstrisi için maliyetli bir hastalıktır fakat sıkı biyogüvenlik protokolü ve enfekte hayvanların sürüye alınmaması ile önlenebilecek bir durumdur.
Ayak Çürüğünü Önlemek İçin Temel Noktalar
- Ayak çürüğü olan hayvanları ya da sürüsünde ayak çürüğü barındıran yerlerden satın alım gerçekleştirmeyin. Yeni aldığınız koyun keçileri 30 gün karantinada tuttuktan sonra sürüye katın. Topallık açısından hayvanları gözlemleyin ve tespit ettiklerinizi tedavi edin. Daha sonra aynı şekilde sağlıklı sürünün içine katın.
- Hayvanları çiftliğe bırakmadan önce tırnaklarını kesin ve ayak banyosuyla tedavi edin.
- Son 14 günde enfekte koyunların bulunduğu tesisleri ve ağılları kullanmaktan kaçının.
- Temizlenmemiş ve dezenfekte edilmemiş araçlarda hayvanları taşımayın.
- Düzenli olarak tırnakları kesin ve 5 ila 7 günde bir hayvanları ayak banyosuna sokun. Enfekte olduğu bilinen hayvanlarda ayak banyoları haftada 3-4 kere kullanımı tavsiye edilmektedir.
- Ayak çürüğüne karşı aşılamadan önce ya da antibiyotikle tedavi etmeden önce bir veteriner hekime danışın
Bu yazımızda ilginizi çekebilir : Kedilerde Mide ve Bağırsak Hastalıkları
E-POSTA LİSTEMİZE KATILIN
!! Güncel bilgilerden haberiniz olsun !! *
Kayıt İçin Teşekkürler
Birşeyler yanlış gitti.
Yorum Yazın