KÖPEKLERDE EKLEM AĞRISI VE HAREKET KABİLİYETİNE İYİ GELECEK 6 MUHTEŞEM GIDA
-Eklem güçlendirici besinler e ihtiyaç köpeklerde görülen hastalıklarla doğru orantılı olarak artıyor. Bu konu hakkındaki yazımızı sizin için kaleme aldık.-
Genellikle Benjamin Franklin’e atfedilen ünlü bir söz vardır: “Bu dünyada, ölüm ve vergiler dışında hiçbir şeyin kesin olduğu söylenemez.”
Suratı 100 dolarlık banknotu süsleyen adam bilge ve başarılı bir figürdü, ancak hayatta daha başka pek çok kesin şeyler olduğunu ve osteoartritinde (eklem iltihabı) bunlardan biri olduğunu söyleyebiliriz.
Bu makaleyi okuyan herkes, artritin etkilerini yaşamları boyunca, bazısı daha erken, bazısı daha sonradan olacak şekilde deniyimleyecektir. Dört ayaklı tüylü arkadaşlarımız da bizimle yaşamlarının bir noktasında eklem ağrısı ve iltihaptan muzdarip olacaklar.
Ağrılı ve sancılı eklemler hareket kabiliyetimizi ve yaşam kalitemizi düşürür. Biz insanlar en azından neler olup bittiğini anlayabiliriz. Özellikle onlar için neden ve nasıl yardım edilebileceğine dair bir ipucu olmadan, bizimde yaşadığımız aynı ağrılar ve hareket zorluğundan muzdarip olduklarını günden güne görmek oldukça can sıkıcı bir durumdur.
Hayvanını seven bir sahip olarak, köpeğinizin sağlığını önemsiyor ve onun için sadece en iyisini istiyorsunuz. Bu nedenle, köpeğinize en çok ihtiyaç duyduğu anda eklem güçlendirici besinler vermeniz çok önemlidir.
Bu yazıda, dört ayaklı aile üyesi arkdaşlarımızda ağrıyı ve iltihabı azaltmaya ve bu hareket kaybının bir kısmını geri kazanmaya yardımcı olmak için çok faydalı olabilecek altı doğal gıda ve takviye bileşenlerini konuşacağız. Bilinçli bir şekilde tüketildiğinde, bu yiyecekler köpeğinizin sağlığını ve refahını önemli ölçüde iyileştirebilir.
Ancak buna gelmeden önce, eklem ağrısı ve iltihabının yaşlı köpekler için ne anlama geldiğini ve daha da önemlisi, birçok evcil hayvan ebeveyninin sahip olabileceği yanlış anlamalara ilişkin genel bir bilince sahip olmak önemlidir.
Eklem ağrısı ve iltihabı ne anlama geliyor?
Hem insan hem de hayvan eklemleri kemik, kıkırdak ve sinoviyal sıvı adı verilen bir yağlama sıvısından oluşur. Kıkırdak, bir eklemin iki veya daha fazla kemiği arasında bir yastık görevi görür ve sinovyal sıvı, bu kıkırdağın güzel, pürüzsüz ve sorunsuz kalmasına yardımcı olur.
Esasen dejeneratif eklem hastalığı terimi ile eşanlamlı olan osteoartrit, eklemleri etkileyen, yavaş ilerleyen inflamatuar bir durumdur.
Kıkırdak üzerindeki stres iltihaplanmaya yol açar ve bu da şu hastalıklara sebep olur:
- Kıkırdağın daha fazla bozulması
- Kemiğin dengeleme amaçlı kalınlaşması
- Sinoviyal sıvıda değişiklikler
İltihaplanmanın bu kısır döngüsü ve alınan hasar daha da fazla iltihaplanmaya yol açar. Eklemlerde katılığa ve yaşlı köpeklerde kronik ağrıya neden olur.
Bu hastalık köpekleri hangi oranda etkiler ?
Pek çok insan, köpek artritini yaşlı hayvanların hastalığı olarak kabul eder. Ancak gerçek şu ki, bu süreç bizim sandığımızdan çok daha erken gelişmeye başlıyor.
Amerikan Hayvan Hastaneleri Birliği tarafından sağlanan bir istatistik, Amerika Birleşik Devletleri’nde bir yaşın üzerindeki köpeklerin en az % 20’sinin osteoartritten etkilendiğini belirtiyor. Bu zaten 5 köpekten 1’i eder ve bu yüzde yalnızca yaşla birlikte artıyor.
Osteoartrite ne sebep olur?
Osteoartrit nasıl ortaya çıkar? Köpeklerde, özellikle erken şekillenen hastalıkların nedenlerini düşünecek olursak akla gelecek birkaç neden vardır. Zamanla, eklemlerde kronik hareketlilik, basınç ve gerilmenin sebep olduğu aşınma , eklem güçlendirici besinler den mahrum kalma ve bunların neden olduğu hasar iltihaplanmayı başlatır.
Zamanla sağlıklı eklemlerin dejenerasyonu dışında, evinizde kendi başınıza önleyebileceğiniz üç ana hastalık başlangıç nedenini konuşacağız:
- Atletik yaralanma
- Genetik predispozisyon (eğilim)
- Köpeklerde artan kilo ve obezite
1.ATLETİK YARALANMA
Birçok köpek aktif olarak hareketlidir. Frizbi oynuyorlar, uzun yürüyüşlere çıkıyorlar, hatta sahipleriyle birlikte ağır ağır ya da hızlı bir şekilde koşuyorlar. Köpek bakım evlerinin ve parklarının artan popülaritesi ile birlikte birbirleriyle oyun oynarken tam bir hızla yarıştıklarını görmek daha mümkün hale geldi.
Yüksek atletik aktivite doğru miktarlarda sağlıklıdır, ancak köpeklerinde de tıpkı insanlar gibi aşırıya kaçtığı durumlar olabilir. Veteriner hekimlikte “aksak yürüyüş” ya da topallama tıbbi bakım gerektiren en yaygın başvuru şikayetlerinden biridir.
Ancak yaralanmanın türü ne olursa olsun, bir eklemin biyomekaniği olan iyi yağlanmış mekanizmayı hasara uğratırsa, kronik iltihaplanma, doku hasarı ve ağrı geliştiğini göreceksiniz.
Örneğin, köpeklerde çok sık görülen bir yaralanma olan çapraz bağ yırtılmasını ele alalım. Genel olarak “ÇBY” olarak adlandırılan bu yaralanma, aniden, herhangi bir uyarı olmaksızın meydana gelebilir ve ömür boyu sürecek sonuçlara yol açabilir. Köpeklerde kranial çapraz bağ, onun diz eklemini sabit tutmaktan sorumlu olan küçük bir doku grubudur. Femurun tibia üzerinde öne ve yana kaymasını önler ve ayrıca bükülme hareketinide engeller.
Çapraz bağ yırtıldığında diz eklemi bu stabilitenin çoğunu kaybeder. Eklem güçlendirici besinler ile de beslenilmemişse gerçek yırtığın kendisinden kaynaklanan iltihaplanmanın (bazen menisküs adı verilen eklem kıkırdak yastığının yaralanması ile) üzerinde meydana gelen sürekli kayma ve bükülme, daha fazla hasara yol açar.
2.GENETİK
Köpeklerde genetik, neredeyse aktivite seviyesi kadar eklem hastalıklarında büyük rol oynar.
Maalesef, genetik olarak eklem hastalığına yatkın olan köpekler genellikle çok daha erken yaşlarda, hatta bazen sadece 2-3 yaşında bile bu problemlerle karşılaşırlar.
Bu hastalık bazı ırkların doğmasal şekilde yakalandıkları, kalça ekleminde soket ve top bölgesi diyebileceğimiz kısmın gevşekliğini içerir.
Yaygın şekilde kalça displazisi yaşayan köpek ırkları şunları içerir:
- Alman Çoban Köpekleri
- Saint Bernards
- Mastifler
- Amerikan Staffordshire Terrierleri
- Retrieverler
- Rottweilerlar
Bununla birlikte, puglar ve fransız bulldoglar gibi bazı küçük ırklar da dahil olmak üzere her türden ve her boyuttan köpekler bu kalıtsal durumla karşı karşıyadır.
Kalça ekleminin gevşekliği anormal harekete, düzleşmiş, körelmiş bir femur başı (top denilen bölge) ve pelviste sığ bir asetabuluma (soket denilen bölge) yol açar. Zamanla, bu aşırı hareket hem top hem de söketi öğütür ve tekrarlayan iltihaplanma, kıkırdak hasarı ve ağrıya yol açar, bir yavru çok ağrılı olabileceği bir noktaya gelene kadar, sadece birkaç yılda yaşlı bir köpek gibi görünmeye başlar.
Bileklerde, ayak bileklerinde veya dizlerde başka tür eklem deformiteleri ile doğan köpeklerde de benzer hastalık türleri ortaya çıkabilir.
3.AĞIRLIK
Son yıllarda yaygın hale gelen önemli bir hususda, köpeklerde obezite ile eklem sağlığı arasındaki ilişkidir. Eklem güçlendirici besinler ve diğerleri ile yani sağlıklı besinlerle dengeli beslenilmediğinde bu sonuçla karşı karşıya kalınmaktadır.Pet Obezite Önleme Derneği’ne göre, geçen yılki anket sonuçlarına göre köpeklerin yaklaşık % 60’ı aşırı kiloluydu.
Çok basit bir bakış açısıyla, eklemler üzerindeki aşırı ağırlık, daha fazla kıkırdak hasarı, iltihaplanma ve ağrıya yol açacaktır. Ancak aşırı yağ, vücudu ayrıca iltihaplanma sürecine sokar ve buna katkıda bulunur.
Bu nedenle, her zaman fazla kilolu ve obez köpeklerin, genetikten bağımsız olarak çok daha erken köpek artriti ve eklem ağrısı geliştirdiğini görüyoruz. Bu nedenle, köpeğinizin sağlıklı ve besleyici bir diyetle beslenerek sağlıklı kiloda kalmasına yardımcı olmanız çok önemli.
Hayvan sahipleri olarak biz bu konuda ne yapabiliriz ?
Artık eklem ağrısı ve iltihabı ve bunun köpeklerde ki etkilerini biraz daha anladığımıza göre, asıl soruya geliyoruz: Bu konuda ne yapabilirim?
Pekala, eklemlerde ağrı ve iltihaplanmaya yardımcı etkisi olan 6 doğal bileşeni vurgulayan makalemizin başlığındanda da tahmin ettiğiniz gibi, en çok bu bileşenlerin nasıl faydalı olduğuna odaklanacağız.
Ancak bunu yapmadan önce, eklem ağrısı için reçeteli tıbbi tedaviyi kısaca konuşmamız gerekir.
Kalça + eklem sorunlarını tedavi etmek için kullanılan NSAID’lerin ve geleneksel ilaçların potansiyel tehlikeleri
Osteoartritin non steroid antiinflamatuar (NSAID’ler) ilaçları ile tedavisi çok yaygındır. NSAID’ler, bu kısır döngüyü sürdüren belirli iltihaplanma yollarına müdahale eder ve sonuç olarak, birçok köpek ağrıdan kurtulur ve ardından hareket kabiliyetinde artış görülebilir.
Tramadol ve gabapentin gibi ağrı kesici ilaçlar, altta yatan iltihabı gidermek için hiçbir şey yapmaz, ancak bazen sürecin neden olduğu rahatsızlıkların bir kısmını hafifletebilir.
Ancak bu makalede daha ayrıntılı olarak doğal içerikleri tartışmamızın nedeni, bu geleneksel ilaçlarla ilgili ağrıyı hafifletme ve hareketliliği artırma çabalarımıza karşın gerçekten engel oluşturabilecek sorunlar olmasıdır.
NSAID’lerle ilgili sorun , eklem ağrısı için yeterince seçici olmamaları ve aşağıdaki yan etkileri görebilmemizdir.
- Kusma
- İshal
- İştah azalması
- Karaciğer ve böbreklerde hasar
Köpekler, karprofen gibi onlar için özel olarak geliştirilmiş olanlar da dahil olmak üzere, NSAID’lere karşı yüksek bir hassasiyete sahip oldukları için, bu ilaçların çok dar bir kullanım alanı vardır.
Bir yavru sindirim bozukluğu yaşamaya başlarsa veya kan analizinde karaciğer değerleri anormallik göstermeye başlarsa, NSAID dozunun azaltılması yan etkilerin azalmasına yardımcı olabilir, ancak eklem ağrısının azalmasına yardımcı olmak için fayda sağlamayabilir. Aynı şekilde, NSAID’lerle eklem ağrısında önemli bir iyileşme görmezsek, yan etki riski arttığı için ilacın dozunu basitçe artıramayız.
Bazı köpeklerde NSAID tedavisine devam edemediğimiz zamanlar olur ve sonra birkaç ilaç seçeneğiyle baş başa kalırız.
Geleneksel ilaçlar bu kadar etkili mi?
Köpeklerde kullandığımız ağrı kesici ilaçların genellikle iyi bir güvenlik eşiği vardır, ancak sorun şu ki, eklem ağrısını hafifletmek için minimal düzeyde etkili görünüyorlar.
Aslında, Amerikan Veteriner Tıbbı Birliğinin dergisinde yayınlanan bir 2018 araştırması, 40 köpekten oluşan bir popülasyonda 10 günlük bir tramadol kürünün artrit için klinik yararı olmadığını tespit etti.
Amerika’daki opioid krizinin (bağımlılık yapan bir tür ağrı kesici) birçok ağrı kesici ilacın nasıl dağıtıldığına dair düzenleyici kurallarda katı bir artışa yol açtığını da düşündüğünüzde, bu ilaçların reçetelenmesinde birçok baş ağrısı oluşabilir.
Bu nedenle, birçok yavru köpek sahipleri, eklem ağrısı ve iltihaplanma için geleneksel tıbbi tedaviye anlaşılır bir şekilde ihtiyatlı davranır. Ayrıca köpeklerinin bir NSAID’le tam anlamıyla tedavi olamayabileceğini veya ağrı kesici ilaçların hiçbir faydasını göremediklerini de düşünmüş olabilirler.
Bu, eklem takviyeleri de dahil olmak üzere eklem ağrısı için alternatif tedavilere çok fazla ilgi duyulmasına neden olmuştur.
Eklem Ağrısına Yardımcı Olabilecek Altı Doğal Madde(Eklem Güçlendirici Besinler)
Bu şimdi bizi eklem ağrısı, iltihaplanma ve hareketliliğin azalmasına tedavi açısından yardımcı olabilecek aşağıdaki altı doğal bileşeni tartışacağımız makalemizin özüne götürüyor.
ÖNEMLİ : Öncelikle size dört ayaklı dostlarımızın üzerinde arzu ettiğimiz olumlu etkileri teşvik etmekten sorumlu bileşikleri anlatacağız ve ardından köpeğinizin diyetine bu bileşikleri içeren hangi anti-enflamatuar yiyecekleri ekleyebileceğinizi söyleyeceğiz ! (İlginizi çeken konu buysa sayfayı en alta kaydırabilirsiniz)
1.GLUKOZAMİN
Glukozamin, kolajen sentezini düzenlemeye yardımcı olan doğal bir kıkırdak bileşenidir. Kolajen, eklemlerdeki kıkırdakda dahil olmak üzere vücuttaki birçok bağ dokusunun ana bileşeni olan bir proteindir. Glukozamin ayrıca, kıkırdak oluşumu için önemli olan iki tip yapı bloğu proteoglikanların ve glikozaminoglikanların sentezine de katkıda bulunur. Glukozaminin ayrıca hafif anti-enflamatuar etkiye sahip olduğu bulunmuştur.
Birkaç glukozamin formu vardır, ancak diğer formlardan daha konsantre olan glukozamin HCl, evcil hayvan takviyelerinde en sık kullanılanıdır.
Glukozamin takviyesinin amacı, kolajen üretimini uyarmaya yardımcı olmak, eklemlerde kıkırdağı güçlendirerek ekstra yastıklama sağlamak ve hatta kolajen ve glikan ile yeniden yapılanmayı teşvik etmektir.
Bu temel besini elde etmek için en iyi ve doğal kaynak, kabuklu deniz hayvanlarının kabuklarıdır!
2.KONDROİTİN
Kondroitin ve glukozamin temelde ayrılmaz ikilillerdir. Kondroitin, kıkırdakta bulunan başlıca glikozaminoglikandır. Glukozamin gibi dokuda su tutma ve esnekliği teşvik eder, ayrıca yastıklama ve şok emilimine yardımcı olur.
Kondroitin sülfat en yaygın formdur ve genellikle hem insanlar hem de evcil hayvanlar için takviyelerde glukozamin ile eşleştirilmiş olarak bulunur.
Kondroitinin bir diğer faydasıda, bağırsak yolunun mukozasını koruyan glikozaminoglikan tabakasının yenilenmesine de yardımcı olmasıdır. Bu, kondroitinin halihazırda NSAID kullanan bazı köpekler için, bazen bu ilaçlarda görülen bir yan etki olan ülserasyonlara karşı sindirim sistemini korumaya yardımcı olabileceği anlamına gelir.
Kondroitinin elde edildiği en yaygın kaynak inek kıkırdağıdır!
3.METİLSÜLFONİLMETAN (MSM)
Kükürt aklımıza geldiğinde genellikle çürüyen bir yumurta kokusu ya da hidrojen sülfür gazının zehirli doğası zihnimizde canlanır. Ancak gerçek şu ki, var olan birçok kükürt bileşiği vardır ve doğal olarak oluşan organik kükürt tüm canlı organizmalar için gereklidir.
Metilsülfonilmetan (MSM), doğal olarak oluşan bu tür bir organik sülfür bileşiğidir. Okyanustaki fitoplankton ve algler öldüğünde ve parçalandığında, kükürt bileşiklerini atmosfere saldığında, dünyanın kükürt döngüsü yoluyla oluşur. Serbest bırakılan basit kükürt bileşikleri, DMS adı verilen başka bir kükürt bileşiğine dönüştürülür.
Ekstra güneş ve ozon maruziyetiyle DMS, DMSO ve MSM oluşur. Bu ürünler sonunda su döngüsünün bir parçası haline gelir, bitki örtüsüne karışır ve hayvanlar tarafından tüketilir.
Suplement formdaki MSM üretilmelidir çünkü MSM, her türlü büyük ölçekte hasat edilemeyecek ve kullanılamayacak kadar küçük miktarlarda doğal olarak meydana gelir.
MSM, hem insanlarda hem de hayvanlarda birkaç yıldır birçok sağlık yararı için lanse edildi. Yaygın olarak eklem iltihabı ile ilişkilendirilen COX-2 yolu dahil olmak üzere bazı önemli iltihaplanma yollarının parçalarını bloke ederek bir anti-enflamatuar olarak hareket etme kabiliyetine sahip olduğunu biliyoruz.
Bu yolların bazılarını bloke etme ve serbest radikallerden kaynaklanan iltihaplanma ve oksidatif hasarı azaltma eylemleri sayesinde, MSM ayrıca bağışıklık sisteminin bir antioksidan ve modülatörü olarak işlev görür.
4.ZERDEÇAL
Şimdiki besin, evinizdeki baharat dolabınızda bulabileceğiniz bir malzeme olabilir. Zerdeçal kökü olarak da adlandırılan zerdeçal, zencefil ile çok yakından akraba olan sarı-turuncu bir baharattır. Hindistan, Asya ve Orta Amerika’dan geliyor.
Zerdeçalın birincil etken maddesi kurkumin, baharata sadece sarı-turuncu rengini veren şey değil, aynı zamanda zerdeçalın sözü edilen faydalarının çoğundan da sorumludur.
İnsanlardaki pratikte, zerdeçalın ve daha spesifik olarak kurkuminin çok sayıda sağlık yararına sahip olduğuna dair pek çok kanıt vardır. Ulusal Sağlık Enstitülerinin (NIH) bir bölümü olan Ulusal Tamamlayıcı ve Bütünleştirici Sağlık Merkezi (NCCIH), ön çalışmalarında çeşitli bulgular ortaya koymaktadır.
Bu bulgular şunları ortaya çıkardı:
- Kalp krizi sayısında azalma
- Meme kanserinde yapılan radyasyon tedavisinden sonra cilt tahrişini azaltmak
- En önemliside, amaçlarımız açısından, osteoartritten kaynaklanan diz ağrısını ibuprofen ile benzer bir seviyede kontrol etmek.
Tamam, insanlara iyi geliyor zerdeçal, peki ya köpekler?
P54FP, bir zerdeçal özüdür. 2003 yılında, köpeklerde 8 hafta boyunca P54FP takviyesi verilen köpeklerde P54FP’nin osteoartrit üzerindeki etkisine bakan bir grup çalışması yapıldı. Araştırmacılar, tedavinin etkisiyle zerdeçal lehine istatistiksel olarak önemli bir fark gördüler, köpeklerde kullanımını ve daha fazla klinik çalışmayı desteklediler.
5. C VİTAMİNİ
Çoğu hayvanın kendi C Vitamini üretebildiğinin farkında olabilirsiniz. Kobayları, insanlar ve diğer primatları bu durumun dışındadır. Ancak köpekler kesinlikle kendi başlarına yapabilir. Öyleyse ek C vitamini takviyesi neden faydalı olabilir ve eklemlerle ne ilgisi vardır?
C vitamini veya askorbik asit köpekler ve diğer memelilerin çoğunun , geri kalanımızın sahip olmadığı özel bir enzimi kullanarak, kendi glikozlarından sentezleyebildiği suda çözünür bir vitamindir. C vitamini bir antioksidan işlevi görür. Antioksidanlar, hücrelere zarar verebilecek tehlikeli serbest radikallerin vücuttan atılmasına yardımcı olur.
Ancak stres zamanlarında veya hastalık durumlarında köpekler, tıpkı insanlarda olduğu gibi azalmış C vitamini depoları görebilir. Bu nedenle, C vitamini üretme kabiliyetinde vücudun artan bir ihtiyacını görebiliriz.
Ek olarak, köpeklerde idrar yolları enfeksiyonu oluşumunu tedavi ettiği ve azalttığı bilinen yaban mersini suplemetlerinde C vitamini bulunabilir.
Spor hekimliği ortopedi yayınında hem insanları hem de hayvanları içeren 10 bilimsel çalışma makalesinin 2018 incelemesi şu sonuca varmıştır:
C vitamini, bildirilen yan etkiler olmadan aşağıdakileri yapma potansiyeline sahiptir:
- Kırık sonrası kemik iyileşmesini hızlandırmak
- Kollajen oluşumunu artırmak
- Dokulardaki oksidatif stresi azaltmak
Suda çözünen bir vitamin olmasına ve genellikle çok güvenli olmasına rağmen, uzun süre verilen aşırı yüksek C Vitamini dozları köpeklerde ishale yol açarak, sadece onlar için formüle edilmiş bir besin takviyesinin kullanılmasını önemli hale getirmiştir.
6. BALIK YAĞI
Balık yağı, kalça ve eklem ağrısını yönetmede, iltihaplanmada ve hareketliliği iyileştirmede önemli bir bileşendir.
Balık yağında bulunan omega-3 yağ asitleri – özellikle Eikosapentatonik asit (EPA) ve dekoksahekzaonik asit (DHA) nedeniyle önemlidir.
Bu özel asitler, eklemlerdeki iltihabı azaltmaya yardımcı olur ve belirli artrit türlerini şiddetlendiren belirli negatif proteinlerin üretimini sınırlar.
Bu malzemeleri köpeğinizin diyetine nasıl dahil edebilirsiniz?
Eklem güçlendirici besinler i köpeğinizin diyetine nasıl dahil edebilirsiniz?
Artık köpeğinizin kalça ve eklem sağlığının gerçekten yararlanabileceği bir temel malzeme ve besin yapı taşlarına sahip olduğumuza göre, şimdiki sorumuz şudur: “Bunları köpeğimin diyetine nasıl dahil edebilirim?”
Ne yazık ki, köpek mamalarının çoğu (“sağlıklı” görünenler bile) köpeğinizin genel sağlığı açısından ve eklemlerini sağlıklı tutmak için ihtiyaç duyduğu temel besin maddelerinden yoksundur.
Eklem güçlendirici besinler nelerde bulunuyor? :
GLUKOZAMİN VE KONDROİTİN
Bu iki element, iyi eklem kıkırdağı ve performansının temel yapısal bileşenleri olsa da, gıdalarda bulunması zor olan besin maddeleridir. Bu nedenle, suplement kullanımı genellikle bu önemli besin maddelerini köpeğinizin diyetine almanın en iyi yoludur, ancak köpeğinize kemik kıkırdağı verebilirseniz minimum miktarlarda Glucosamine ve Kondroitin sağlamış olursunuz.
PAPAYA (Kavun Ağacı Meyvesi)
Papayalar, yüksek C vitamini seviyeleri de dahil olmak üzere hücre hasarını önlemeye yardımcı olabilecek antioksidanlar içerir. Ek bir fayda, papayaların sitrik asitte diğer antioksidan içeren meyvelerden daha düşük olmasıdır, bu da onları sindirmeyi kolaylaştırır ve köpeğinizin midesini daha sağlıklı hale getirir!
YABAN MERSİNİ
İltihaplanma ve serbest radikallerle savaşmaya yardımcı olan bir başka lezzetli ve harika C vitamini ve antioksidan kaynağı.
SOMON BALIĞI
Pahalı olsa da, köpeğinizin diyetine kaliteli bir somon balığı eklemek, onlara eklem iltihabını azaltmak ve hareket kabiliyetini artırmak için ihtiyaç duydukları balık yağı ve omegayı sağlamanın iyi bir yoludur. Mezgit ve sardalya, köpeğinizin diyetine balık yağı eklemenin daha uygun maliyetli diğer yollarıdır.
ZERDEÇAL
Kalça ve eklem sağlığı için bu makalede Zerdeçalın tüm şaşırtıcı özelliklerinden ve faydalarından bahsetmiştik, iltihabı azaltıyor ve hareketliliğin artmasına yardımcı oluyor. Gerçekten doğa harikası bir bileşen!
Muhtemelen mutfak dolabınızda bulunan yaygın bir baharat olmasına rağmen, maalesef bu kadar basit değil. Zerdeçal, köpeğinizin vücudu tarafından kolayca emilemez, bu nedenle onu yiyeceklerinin üzerine serpmek işe yaramayacaktır. Bunun yerine, onu sağlıklı bir yağ kaynağıyla birleştirmek, besin alımını artırmaya yardımcı olacaktır. Zerdeçalın köpeğinize uygulanmasına yardımcı olmak için aşağıdaki malzemeleri birleştirerek bir “macun” yapabilirsiniz.
Zerdeçal Macunu Tarifi:
1/2 bardak – Zerdeçal tozu
1-1.5 bardak – Su
1,5 çay kaşığı – Taze çekilmiş karabiber
1/4 su bardağı – Organik hindistan cevizi yağı
Ayrıca şuda belirtilmektedir ki köpekler için önerilen zerdeçal dozu, köpeğinizin her 4.5kg ağırlığı için günde 1/8 ila 1/4 çay kaşığıdır.
Tüm şaşırtıcı faydalarını duyduktan sonra bu malzemeleri köpeğinizin günlük diyetine eklemeye çok hevesli olabilirsiniz. Yılların tecrübesine sahip bir veteriner hekim olsam da bu işlemi yapmadan önce köpeğinizin veteriner hekimiyle konuşmanızı tavsiye ederim özellikle ilaç tedavisi görüyorlarsa.
Bu yazımızda ilginizi çekebilir: Muhabbet Kuşu Ne İle ve Nasıl Beslenir ?
E-POSTA LİSTEMİZE KATILIN
!! Güncel bilgilerden haberiniz olsun !! *
Kayıt İçin Teşekkürler
Birşeyler yanlış gitti.
Yorum Yazın