İneklerde Ketozis – Asetonemi
İneklerde Ketozis, süt inekleri açısından çok belirgin bir problemdir. Bu hastalığın ortaya çıkması hayvan metabolizması tarafından glikoz talebinin artmasıyla ilgilidir. Ketozis koyun gibi diğer hayvan türlerindede ortaya çıkar ve dişilerinde bu hastalık gebelik toksemisi gibi çeşitli isimlerle bilinir.
Ketozis en yaygın olarak yüksek süt verimli ineklerde ya da zayıf diyetle beslenenlerde görülür. Hastalığın belirtileri buzağılamadan önce görülebilir ancak en sık olarak buzağılamadan sonraki ilk ayda bazende ikinci ayda görülür. Bir sürüde ketozis yalnızca bireysel olarak etkilenen ineklerle sporadik olabilir veya bir süre boyunca etkilenen bir çok inek sebebiyle endemik olabilir.
Sebepler:
Hastalık en çok süt verimi olan ineklerde meydana gelen normal metabolik sürecin bir uzantısıdır. Ketozisteki temel problem kanda ve vücut dokularında glukoz (şeker) eksikliğidir. Glukoz çayır – meralarının ve ilave yemlerin temel bileşeni olan karbonhidrattan değişen derecelerde üretilir.
Gebeliğin sonlarında glikoz kaynakları normal vücut fonksiyonlarından, gelişmekte olan buzağının beslenmesine yönlendirilir. Laktasyon başladığında glikoz, laktoz (süt şekeri) ve süt yağı üretimi için gereklidir. Glikoz gereksinimi hipoglisemide olduğu gibi kandaki glikoz seviyesinin çok düştüğü zamanlardaki kadar fazladır. %4.8 lik laktoz testiyle her bir litre süt için 50 gr glukoz, 30 gr glukozda %4 lük yağ testiyle her bir litre süt için gereklidir.
İnekler ve diğer ruminantlar diyetlerindeki maddelerle glikoz ihtiyaçlarını gidermezler. Diyetteki uygun karbonhidratların alımı sonucu rumende (midede) üretilmelidir.
Diyetteki uygun karbonhidrat, ineğin tam anlamıyla süt üretebilmesi için glikoz ihtiyaçlarını karşılama açısından yeterli değilse, karaciğer vücuttaki diğer temel bileşiklerden genellikle yağ rezervlerinden glikoz üretmeye başlar.
Maalesef karaciğerde artan glukoz üretimi keton cisimcikleri adı verilen istenmeyen yan ürünlerin ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Bunlar kan şekeri eksikliği ile birlikte, hastalıkta görülen belirtilere neden olur.
Açıklandığı gibi primer ketozis, yüksek üretim yapan ineklerde glikoz ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli miktarda karbonhidrat yiyemediğinde veya mevcut yemin karbonhidrattan bir miktar eksik olduğu durumlarda ortaya çıkar.
Sekonder ketozis primer bir problem veya hastalık karbonhidratın sindiriminde veya metabolizmasında bir bozulmaya neden olduğunda da ortaya çıkabilir. Tüketilen karbonhidrat miktarı normal vücut fonksiyonları için yeterli görünse de bu durum oluşabilir. Bu tip ketozislerde görülen primer hastlalıklar arasında abomasum deplasmanı, peritonitis, metritis, mastitis, süt humması gibi ineğin iştahını uzun süre azaltan herhangi bir sorun yer alır.
Belirtiler:
Süt sığırlarında ketozisin sindirim ve sinirsel olmak üzere iki belirgin formu vardır. Sindirim formu çok daha yaygındır.
Sindirim Formu:
Başlangıçta 2 ila 5 güne kadar olan süre içerisinde iştahta kademeli bir düşüş oluşabilir. Genellikle iştah alışılmadık bir şekilde kaybolur, İnek ot ve saman yer fakat tahıl ve silaj yemez. İştahsızlık çer çöp, taşlar gibi şeyleri içeren herhangi bir objeyi yeme şeklinde kendini gösterebilir. Sonuçta süt verimi hızlıca başlangıç seviyesine kadar geriler fakat tamamen durmaz. Bu aşamada etkilenen hayvan açıkça hastadır ve hareket etmede isteksizdir. Ayakları üzerinde sabit duramayabilir ya da tökezleyebilir. Genellikle kafa yere kadar alçalmış şekilde durur.
Vücut sıcaklığı, nabız ve solunum değerleri hayvan kilo verdikçe normal kalır. Kıl örtüsü muhtemelen cildin altındaki yağ rezervinin kaybolmasından dolayı “odunsu” bir görünüme sahip olarak adlandırılmaktadır.
Bu hastalıkta inek tarafından üretilen keton cisimcikleri karakteristik hafif tiksindirici bir kokuya sahiptir. Bu koku ineğin nefesinde ve daha az olarakta süt örneklerinde görülebilir. Etkilenen çok az sayıda hayvan ölür, ancak tedavi edilmediğinde, süt verimleri bir ay içinde kademeli olarak iyileşir fakat asla tam olarak normal seviyelere dönmez.
Hastalığın bu formu çok hafif geçebilir. Mevcudiyeti adına tek ipucu süt üretimindeki hafif azalmadır.
Sinirsel Form:
Ketozisin bu formu daha az görülür. Tipik durumlarda belirtiler oldukça dikkat çekicidir. Etkilenen inekler belirgin körlük, amaçsız dolaşma, dilin değişik hareketleri ile birlikte cildin sürekli yalanmasına yol açması gibi belirtiler gösterebilir. Ayrıca daireler çizerek yürüyebilir ve sebepsiz yere yüksek sesle böğürebilirler. Bu tür davranışlar sindirim formundaki belirtilerden daha ani bir şekilde başlayarak bir veya iki saat sürebilir.
Hastalığın Teşhisi:
Etkilenen hayvanın yakın zamanda doğurmuş olması ya da laktasyonun pik seviyesine yakın olması genellikle primer ketozis teşhisi için yeterlidir.
Primer ketozisin tipik belirtileri görülmediğinde ya da yapılan tedaviye cevap alınamadığında sekonder ketozisten şüphelenilmelidir. Buna bağlı olarak mesela mastit gibi altta yatan sebep neyse o bulunup tedavi edilmelidir.
Keton varlığını tespit etmek için idrar, süt veya kan üzerinde biyokimyasal testler veteriner hekimler tarafından yapılabilir.
Tedavi:
Tedavinin ilk amacı vücuttaki glikoz eksikliğinin giderilmesidir. Hemen etkili bir glikoz takviyesi gerekir. Takip tedavisi uzun süreli glikoz tedariki sağlamayı amaçlamaktadır.
Glikoz İkamesi:
Dekstroz çözeltisinin bir veteriner hekim tarafından intravenöz (damar içi) olarak verilmesi kısa vadede etkilidir, ancak nükslerden kaçınılması için takip tedavisi esastır.
Propilen glikol veya gliserinle vermenin daha uzun vadeli etkileri vardır. Aynı zamanda yönetim kolaylığı avantajına sahiptir. Tedaviye iki ila dört gün devam edilmelidir. Bazı ticari bileşikler propilen glikol ve gliserin içerir.
Hormonal Tedavi:
Uzun etkili kortikosteroidlerin çoğu ketozis üzerinde faydalı etkilere sahiptir. Veteriner hekimler tarafından tek bir enjeksiyon olarak uygulanırlar.
Kortikosteroidler, düşük seviyedeki kan glukoz seviyelerini hemen takviye etmek için kaslardaki proteini parçalama yeteneğine sahiptir.
Kortikosteroid kullanıldığında, kas proteininin aşırı parçalanmasını önlemek için yüksek karbonhidrat diyeti ve / veya propilen glikol şeklinde yeterli miktarda glikoz verilmesi önemlidir.
Kontrol:
Vakalar ortaya çıktıktan sonra tedavi etmektense, ketozis belirtilerinin oluşmasını engelleyecek tedbirleri koruyucu hekimlikle almak önemlidir. Bu yeterli besleme ve yönetim uygulamalarına bağlıdır.
Kuraklık veya diğer nedenlerden dolayı yem eksik olduğu zamanlarda, yeterli miktarda karbonhidrat içeren ilave yem sağlanması esastır. En iyi yemler kaliteli saman, silaj veya tahıl taneleridir.
Süt ineklerinin vücut kondisyonu yavrulamada önemlidir. İneklerin iyi durumda olmalarını sağlamak için buzağılamaya kadar gelişen bir beslenme seviyesinde bulunmaları gerekir (VKS puanı en ez 3 olmalıdır).
Buzağılamadan sonra, inek süt üretiminde maksimum verime ulaşma potansiyeline sahiptir, ancak yüksek üretim için yem ihtiyacı genellikle mera alımının sağlayabildiğinden daha fazladır.
Bu nedenle, bir enerji takviyesi gereklidir ve bunun üretimi ve üreme performansını artıracağına ve ketozis riskini azaltacağına dair kanıt vardır. En iyi takviyeler kaliteli saman, silaj veya tahıl taneleridir. Takviyeler, mevcut meranın niteliğine ve miktarına bağlı olarak en az laktasyonun zirvesine ulaşılana kadar veya daha uzun süre verilmelidir.
Nadirde olsa yüksek süt verimli inekler her yıl ketozise yatkın olacaklardır. Böyle durumlarda buzağılamadan hemen sonra önleyici bir propilen glikol programı, bireysel sorunlu ineklerde ketozisi engelleyebilir.
Bu yazımızda ilgiliniz çekebilir: Buzağı Doğumu ve Yeni Üreme Dönemi Başarısı
E-POSTA LİSTEMİZE KATILIN
!! Güncel bilgilerden haberiniz olsun !! *
Kayıt İçin Teşekkürler
Birşeyler yanlış gitti.
Yorum Yazın